İyi Uykular Dünya
İyi Uykular Dünya Soğuk bir Şubat akşamıydı. Handan çocuklarının izlediği animasyon filmine daldığını fark etti. Şöyle bir etrafa bakındı; oyuncaklar yerlere saçılmış, filmle birlikte yenen mısırlar halıya dökülmüştü. Yerinden kalktı, eşinin biten çayını tazeledi. Birden uyku saatini hatırlatan telefon alarmı çalmaya başladı. Babaları “ Hadi artık yatma saati, dişinizi fırçalamayı unutmayın” dedi. Çocuklar günlük rutin uyku hazırlıklarını tamamlamış yataklarına yatmıştı. Uzun süredir uyku problemleri bir türlü çözüme ulaşmamıştı. “Uyuyamıyorum anneciğim!” diyerek ağladıkları bu kaçıncı geceydi. Halbuki dünyanın bir başka yerinde zulmü iliklerine kadar tatmış nice çocuk çamurun içinde uyuyakalıyordu. Ne yapıyorduk çocuklarımıza böyle? Neydi eksik? Handan bütün bunları düşündükçe gözleri doluyor şahit olduğu her manzara için utanıyordu. Cevap bulamadığı her soruda büyüklerin dedikleri geliyordu aklına. Hani çocuklar uyuya uyuya büyürdü? ‘’Bizimkilere ne oluyor, eksikleri ne?’’ diy