Musmutlu Günlere...

Musmutlu Günlere…

Yağmur damlaları otobüsün camından aşağı süzülüyordu. Araçlar durmadan kornaya basıyordu. Sanki kornaya basınca trafik açılacakmış gibi. Tüm bu gürültü patırtının içinde Zeynep, boş gözlerle tek bir noktaya takılmış bakıyordu. Yol hiç bitmesin, yağmur hiç dinmesin istiyordu. Bir taraftan da ağlamaktan şişmiş gözlerini silmeye çalışıyordu. İki gündür yaşadığı gerginlikten başka hiçbir şey düşünemiyordu. 

Neler olmuştu öyle? Sanki problemleri büyümüş, dağ olmuş, o da altında kalmış gibi hissediyordu. Aklında tek bir soru vardı. ‘‘Ben bunları hak edecek ne yaptım?’’ Kendini yiyip bitiriyordu. Bir taraftan da yaşananlardan utanıyor ve kendini başarısız hissediyordu. 


Okul müdürü Hakan Bey dün aramış ‘‘Zeynep Hanım, en yakın zamanda görüşmemiz lazım.’’ demiş, bugün için okula çağırmıştı. Okula giderken kara kara düşünüyordu Zeynep. “Yağız kim bilir bu sefer ne yaptı?” 

Okula vardığında da Hakan Bey en az önceki günkü telefon görüşmesindeki kadar gergindi ve Zeynep’in yüzüne bile bakmamıştı. “Bu kaçıncı artık Zeynep Hanım? Yağız artık kendine çeki düzen vermeli, siz de ebeveynleri olarak ilgilenmelisiniz. Bir çocuk bu kadar da başıboş bırakılmaz ki! Anne baba olmanın da bir sorumluluğu var.” Zeynep’i hiç konuşturmuyordu bile. “Yer yarılsa da yerin dibine geçsem!” diye aklından geçiriyordu Zeynep. “Ama Hakan Bey...” diye açıklama yapmaya çalışırken…

“Bu sefer kesinlikle disipline gidecek Yağız. Ne gerekiyorsa yapılacak. Ben de en yüksek cezayı almasını sağlayacağım. Bu okuldan uzaklaştırma bile olabilir. Öğretmenler her gün şikayetle geliyorlar. Hepimiz bıktık artık. Her çocuk okumak zorunda değil ki!”




Zeynep otobüsten dışarıyı seyredip, kızarmış burnunu silerken, aklında bir tek cümle yankılanıyordu. “Herkes okumak zorunda değil ki!” Yağız on yedi yaşında, hareketli, neşeli, biraz vurdumduymaz, gezmeyi, eğlenmeyi seven bir gençti. Ders çalışmayı da hiç ama hiç sevmezdi. Lise ikinci sınıfa gidiyordu ama onu ders çalışırken gören olmamıştı. Ya arkadaşları ile gezmeye gider ya bilgisayarda oyun oynar ya da futbol maçına giderdi. Epey de geniş bir arkadaş çevresi vardı. Dışarıda sevilen bir tipti Yağız. Ama okuldaki öğretmenlerine ve ailesine göre problemli bir çocuktu.

Annesi Zeynep, hiç anlam veremiyordu oğlunun bu davranışlarına. “Aklım almıyor. Bir insan nasıl bu kadar sorumsuz olabilir. Geleceğini hiç mi düşünmüyor bu çocuk? Sırf eksiklerini tamamlasın, geri kalmasın diye özel ders aldırdım, yetmedi dershaneye de gönderdim. Bir dediğini iki etmedim. Hep markalı kıyafetler giydi, cebinde harçlığı hiç eksik olmadı. Ama nafile, olmuyor işte.”

  • Neyi eksik yaptım acaba? 
  • Çok şey mi istedim? Sadece onun iyiliğini istemiştim? 
  • Ben bunu hak edecek ne yaptım ki?
  • Niye benim çocuğum başkalarının çocuğu gibi değil, diye düşünürken daha da ağlamaklı oluyordu…

 

İnsan…

Evliliğini oturtamadığında eş olarak…

Çocuğunu yetiştiremediğinde anne-baba olarak…

İşinde dikiş tutturamadığında, çalışan olarak…

İşyerinde iflas ettiğinde patron olarak…

Borçları dağ gibi olup ödeyemediğinde…

Çevresindeki insanlar ondan uzaklaştığında insan olarak kendisini başarısız hisseder. 

Başarısız olduğu yerde de mutsuz olur.

İşte o anda o duvarın dibinde bulur kendini. Ne ileri gidebilir ne de geri dönebilir oradan. Başarısızlık ve mutsuzluk arasında sıkışıp kalır. 

Mutluluk ve başarı kol kola girmiş iki samimi arkadaş gibidir. Biri nereye giderse, diğeri de oraya gider. Hiç ayrılmaz, hep beraber gezerler.

Peki o duvarın dibinden dönmek mümkün değil midir?

Ne yapmalıdır insan oradan dönmek için?

Ne zamanki bu soruları sorar insan…

O zaman dönüş yolu ona açılmaya başlar... 

Çünkü;

Her gidişin bir dönüşü vardır…

Her kilidin bir anahtarı vardır…

Her sorunun bir cevabı vardır… 

Ve her problemin bir çözümü vardır

İnsan yeter ki problemini çözmek isteyip doğru soruları sorsun zihnine. Enerjisini şikâyet etmek için değil de çözüm bulmak için harcasın. 

Çünkü;

Gerçek problemini bulamayan, gerçek çözümü de bulamaz. 

Bir ömür o duvarın dibinde mutsuz olup, şikâyet edip, çok yorularak, zor olanı yaşamak mı?

Yoksa;

Cesaret gösterip harekete geçerek daha az yorulup, başarılı ve mutlu olmak mı?

İnsan başarılı olduğu yerde mutlu da hisseder…

Musmutlu günlerimiz olsun… 


Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. "Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen bir gerçeklik ilmidir.
    Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir.

    YanıtlaSil
  2. Hepimizin hayatlarında var o duvarlar. Herkesin kendini yetersiz hissettiği o anlar... O anlarda, doğru soruyla, o duvarları/engelleri geçebilecek cesarete sahip olabilmek dileğiyle...

    YanıtlaSil
  3. İnsan problemi tanımlayamadığında etrafındaki sahtelikle uğraşıp durur. Problemi çözemiyorum algısı ile mutsuz depresif insanlar haline dönüyoruz. Deneyimsel tasarım öğretisi gerçek problemi görmemizi sağlar. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  4. İnsan gerçeklik ilmini bilirse Problemini çözer hale gelir .peki nasıl ? Deneyimsel Tasarım Ögretisiyle gerçeklik ilmi ögrenmemizi sağlar..

    YanıtlaSil
  5. Gerçek problemini bulamayan, gerçek çözümü de bulamaz. 👏🏻👏🏻👏🏻

    YanıtlaSil
  6. Emeğinize sağlık yazıyı okudukça kendimden birsürü şey buldum çok keyifli ve akıcı bir anlatıma sıkmadan yol gösteriyor. Çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  7. Ellerinize sağlık çok güzel olmuş emeği geçen bütün hocaların ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten problemimizi görmeyi nasip etsin yaradan 🌱

    YanıtlaSil
  9. Çok anlamlı bir yazı olmuş gönlüne sağlık 😊

    YanıtlaSil
  10. Elinize sağlık, çok şükür ki her problemin istedigimizde çözümü mu de var.

    YanıtlaSil
  11. Gerçek problemi görebilmek.. Elinize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
  12. Herkesin problemi farklı gibi gözüksede, konular farklı olsa da yazıdan da anlaşıldığı gibi varılan yer aynı görüyorum ki. Duvarın dibinde yada kuyunun dibinde ağlamak mı, cesaret mi sorusu güzel bir bitiriş olmuş. Dönüp dolaşıp herkesin karşısına çıkan 2 soru. Umarım zor da gelse cesaretle harekete geçebilenlerden oluruz…

    YanıtlaSil
  13. İnsan bir problemle karşılaştığında hep neyi eksik yaptım diye düşünüyor. Çocuğuna çevresindekilere fazla verdiği için bozulduğunu düşünmek aklına bile gelmiyor..Elinize emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  14. Çok çalışan, çok yorulan ve çok fedakar biriydim ama hep şikayet ederdim. Deneyimsel tasarım öğretisinde ilişkide ustalık seminerine katıldım. Bana kattığı en önemli şeylerden biri şikayetten kurtulmak oldu. Tabiki eşim de bu durumdan çok memnun. 😃

    YanıtlaSil
  15. Gayet çok güzel bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  16. Rabb'im hepimize, sınavımız da doğru tepki vermeyi nasip etsin.
    İnsanın duvarı, engeli; kendisi.
    Oysa.
    Emeğinize sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş.

    YanıtlaSil
  17. ne kadar da doğru "insan gercek problemini bulamazsa sahte problemleriyle uğraşır." Anne olurken ya da evlat ,eş olurken ya da işçi eğer amaç, niyet hak olanda değilse biz hiçbirzaman mutlu ya da başarılı olamayız.Hakkın rızası için yapılmayan herşey eksik ve kusurlu olacaktır.Deneyımsel tasarı öğretisi bize hayattakı amacımızı ,yönümüzü hatırlatır .Doğru yere doğru bedeller ödememiz için rehberlik eder.İnsallaj duvarın dibinden de olsa dönmeyi başarabılen gercek uyanışa erenlerden oluruz .Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  18. Allahım kendi duvarlarmızı yıka bilme gücü versin.. Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.. Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  19. Gerçek problemi bulursak, gerçek çözümü de buluruz. Zor olan şikayet etmeden çözüme odaklanmaktır. Umarım biz de cesaret gösterip çözüme ulaşanlardan oluruz. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  20. Cok akici cok guzel hikayelestirilmis olarak anlatilmis. Insan baskida maalesef gercek problemi goremeyebiliyor. Baskidan kurtulup bilincini acik bakmasi gerekiyor. Acik bilincli olup gercek problemleri insallab goruruz. Emegi gecen herkesin bedeline saglik. Cok guzel bir yazi olmus.

    YanıtlaSil
  21. Hayat bizden hep denge ister.Biz karşımızdakinin iyiliğini düşündüğümüzü zannedip çok fazla bedeller öderiz bazen ama bu taviz olur aslında.çok güzel bi yazı olmuş ❤️

    YanıtlaSil
  22. Harika bir yazı olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  23. Yeterki problemi kabul et ve doğru soruyu sor…

    YanıtlaSil
  24. Gerçek problemi bulamayan insan, aynı döngü içinde döner durur. Gerçek bir çözüm için önce problemi doğru ve net bir şekilde belirlemeliyiz. Deneyimsel tasarım öğretisi , insana hayatı kolaylaştırmak adına yasalar sunar. Bu yasaları doğru bilinç vererek, enerjimizi gerekli yerlere harcayabilirsek, sorunları rahatlıkla çözümleyebiliriz.

    YanıtlaSil
  25. Her gidişin bir dönüşü vardır…
    Her kilidin bir anahtarı vardır…
    Her sorunun bir cevabı vardır…
    Ve her problemin bir çözümü vardır.


    Hayatın özeti …😉

    YanıtlaSil
  26. Gerçek problem gerçek çözümde saklı o kadar gözümüzün önünde ki...

    YanıtlaSil
  27. Problemi tam gerçekliği ile görüp tanımlayabilmek onu çözmek için atılmış çok büyük bir adımdır.

    YanıtlaSil
  28. Gerçeklik anahtarını bulabilmek ümidiyle

    YanıtlaSil
  29. Günümüz ebeveynlerinin durumu… Hep çözüm üreten anneler problem çözemeyen gençler.. Deneyimsel öğreti ne problem ne çözüm düşündürüyor..

    YanıtlaSil
  30. Her yaşadığımız problem de bu sefer sona geldik diye düşünsek de en dipte iken bile yeni kapılar açtık.
    Problemini kabul eden aslında anahtarı istemese de eline alıyor.

    **Ve her problemin bir çözümü vardır…
    Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  31. Her problemin bir çözümü vardır… Kaleminize sağlık😊

    YanıtlaSil
  32. Her gidişin bir dönüşü vardır…
    Her kilidin bir anahtarı vardır…
    Her sorunun bir cevabı vardır…
    Ve her problemin bir çözümü vardır…

    Kaleminize çok sağlık 🪻

    YanıtlaSil
  33. İnsan karşılaştığı problemlerin çözememesinin ilk sebebi problemi doğru anlayamaması, Tanımlayamamasıdır.
    Her gidişim bir dönüşü vardır
    her kilidin bir anahtarı vardır
    Her doğumun bir ölümü vardır
    Her problemin bir çözümü birden çok çözümü vardır...
    Yazı güzeldi teşekkürler

    YanıtlaSil
  34. Cesaret gösterip harekete geçerek daha az yorulup, başarılı ve mutlu olmak mı?Belki de kilit nokta burası...emeğinize sağlik

    YanıtlaSil
  35. Birçok annenin yaşadığı çok temel bir problemden bahsetmişsiniz. Aydınlatıcı oldu.
    Teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  36. Gerçek problemini görmeyen, gerçek çözüme ulaşamaz…👏🏻 emeğinize sağlık…🌿

    YanıtlaSil
  37. “Gerçek problemini bulamayan, gerçek çözümü de bulamaz.” 👍🏻

    YanıtlaSil
  38. İnsan probleminin gerçeğini aramaya ilgili olsun yeter ki, illaki karşısına işaretleri çıkıyor

    YanıtlaSil
  39. Ne zaman kim kendine ‘gerçekte kim olduğunu’ sormuş da cevap alamamış?.. bu ancak cesaretle aşılabilecek bir süreç çünkü..
    insan en çok kendi öyküsünde yanılır. Dtö’ye yanıldığımız yeri gösterdiği için sonsuz teşekkürlerler.

    YanıtlaSil
  40. Şikayetin olduğu yerde çözüm olmaz. problem varsa soru vardır,sorun vardır, sorunlari ve soruları çözebilmek için cevap aramamız gerekir çözüme ulaşabilmek için harekete geçmemiz gerekir her sorunda kendimize çevirmek gerekli okları karşı tarafa değil.

    YanıtlaSil
  41. Problemini bulmadan çözümü bulamaz insan. Teşekkürler..

    YanıtlaSil
  42. Başarı ve mutluluğun ayrılmaz ikili oluşu ne büyük lütuf 🥰

    YanıtlaSil
  43. Musmutlu olmak duasıyla☺️

    YanıtlaSil
  44. İnsan mutlu olmak isteyen bir canlı. Bazen mutlu olmak isterken mutsuz oluyor. Doğru tepki vermek zor..

    YanıtlaSil
  45. Gerçeklikle musmutlu günlere :)

    YanıtlaSil
  46. Gerçek problemini bulamayan, gerçek çözümü de bulamaz.

    YanıtlaSil
  47. Gerçekten çocuk yetiştirmek bu zamanda profesyonel stratejiler istiyor. Peki bu deneyimsel tasarım öğretisi seminelerinde bu stratejileri bulabilecek miyim?

    YanıtlaSil
  48. İnsanın problemini bulmasına yardımcı olan bir öğreti Deneyimsel Tasarım Öğretisi ✨

    YanıtlaSil
  49. Emeğinize sağlık ✨

    YanıtlaSil
  50. Elinize sağlık elifle okuyorum yazılarınızı

    YanıtlaSil
  51. Her mutluluk insanın kendi elinde olan bir şey. Ne ortam ne kişiler bunu sağlayamaz. Mutluluk insanın içinde ve yapabildiklerinde, kendinde değiştirebildiklerinde…Emeğinize sağlık…

    YanıtlaSil
  52. İnsanın en çok istediği ama yolunu bulamadığı bir öykü bu...

    YanıtlaSil
  53. Güzel bir yazı emeğinize sağlık...

    YanıtlaSil
  54. Gerçek çok sade aslında, ama görebilene

    YanıtlaSil
  55. Mutluluğun formülü çok basit aslında, problemlerini çöz ve geççç 😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kimsin?

Hasan Amca'nın Müşteri Hizmetlerine Hoşgeldiniz