KÖFTECİ DÜKKÂNI

KÖFTECİ DÜKKÂNI

Şehrin içinde esnaf lokantalarının olduğu yerde bir köfteci dükkânı vardı. Zehra her memlekete gittiğinde buraya muhakkak uğrardı. Çocukken anne babasıyla gittiği bu köfteciye şimdi eşi ve çocuklarıyla gidiyordu. Çünkü bu dükkân geçmişten bu yana çizgisini korumuş, müşteri memnuniyetinden bir şey eksilmemişti.KÖFTECİ DÜKKÂNI

O gün de her zaman olduğu gibi kalabalıktı. İnsanlar boş masa bekliyordu. Etrafta başka lokantalar olmasına rağmen, buranın tercih edilmesinin sebebi neydi? Diğerlerinden farkı ne olabilirdi?

İnsan objektifi biraz daha yakına tutunca anlıyordu. O meşhur dükkân gün doğmadan hazırlıklara başlar, ikindiyi geçmeden mutlaka kapanırdı. Müşteriler bunu bildiği için öğlen saatlerinde dükkâna akın ederdi. Kendine has kuralları olan bir işletmeydi, işin garibi müşteriler de benimsemişti bu durumu. 16.00’dan sonra köfte bulamayacaklarını bilirlerdi. O lezzetli köftelerin sahibi Mehmet Usta, geç vakit olsa bile müşterisi olacağını bilir ancak o evine gitmeyi tercih ederdi. Bu yüzden de hep; “Biz böyle gördük. Ailemin de üzerimde hakkı var.” derdi.

Köftecide tıkır tıkır işleyen bir sistem içerisinde yemek servisi yapılır. Ardından da yemek sonrası çay ikram edilir, çaylar yan taraftaki çay ocağından gelirdi. Müşteri tatlı istediğinde bir sokak ötede tatlıcı dükkânı devreye girerdi. Köftelerin yanında verdikleri ekmek de mahalledeki fırındandı. Sadece kendi kazanmakla kalmaz yanındaki esnafa da kazandırırdı Mehmet Usta. 

KÖFTECİ DÜKKÂNI

Tok gözlüydü, istese çayı tatlıyı kendi yapardı, ama o “Mahallenin çaycısı da tatlıcısı da kazansın.’’ derdi. Bazı günler ‘’Bir ihtiyacınız var mı?’’ diye masaları dolaşır, garsonları da aynı güler yüzlülükle ve aynı mütevazilikle yetiştirirdi.

Tabi Mehmet Usta buralara kolay gelmemişti. Öncesinde gecesine gündüze katmış, bir küçük köfte arabasıyla başlamıştı bu yolculuğa. Zehra bir gün ona sorduğunda anlatmıştı tüm bunları. Müşteri olmadığı dönemde de sabah gün doğmadan yola çıkardı, şimdi de aynı rutinini sürdürüyordu. Söylediği sözlerden en kilit olanı ise, en basitinden en önemlisine her şeye aynı özeni göstermiş olmasıydı. İşte bu titizliği ona şimdi gerçek bir ustalığın meyvelerini veriyordu. O da bu seviyeye eriştiğinde fazlasından geri durmuş, hayatını düzene sokmuştu. 

KÖFTECİ DÜKKÂNI

İnsanoğlu ise bu hayatta hep daha fazlasını ister. Oysa insana kazandıran sahip olduğundan daha azıyla yetinmesidir.

İnsan bir işi iyi yaptığı zaman, o az olan, bereketi ile çok olur. Dolayısıyla kazanan yine o işi iyi yapandır.

 

 


Her gerçek, heybesinde bir bedel taşır…

İnsanların çoğu, o bedeli ödemek istemediği için gerçeği de reddeder…

Dolayısıyla insan, mutlaka yüzleşeceği bedelleri büyütmüş olur…

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Kaleminize sağlık🌿
    Eskiler yapardı şimdikiler öylemi… Evet şimdikilerde eskilerin yaptığı iyi davranışları yapabiliyor… Yeterki yaptığı işi iyi yapabilsin, bereket her türlü gelir… çok teşekkür ederiz bu güzel yazı için🌿

    YanıtlaSil
  2. O kadar güzel yazılmış bir yazı ki buram buram yaşanmışlık kokuyor..

    YanıtlaSil
  3. "Yaşasın Mehmet Usta, hem bereketi arttırdı hem de etraftaki dükkânların hatırasına temin etti .

    YanıtlaSil
  4. Insan, imkan arttıkça ustalaşacagini zanneder. Oysaki kazanma marifetin varsa ve az olan ile yetinebiliyorsan asıl usta sen olursun o zaman 😉

    YanıtlaSil
  5. Her şeyi kazanmaya değil, gerçek kazançta kalmaya çalışanlara ne mutlu.

    YanıtlaSil
  6. “Ailemin üzerimde hakkı var…” diyerek tok gözlü olabilmek! Bunu yapabilenler hala var ve çok kıymetliler… Kaleminize sağlık!

    YanıtlaSil
  7. Düşününce bu şekilde dükkanlar ne kadar az ama ne kadar da çok biliniyor.. İşini hakkıyla yapıp tok gözlü olmak bunu veriyor insana

    YanıtlaSil
  8. Akıp gitti okurken, ne güzel şeyler öğrettiniz..

    YanıtlaSil
  9. Sıcacık bir hikaye 😍

    YanıtlaSil

Yorum Gönder