KUKLANIN İPİ

KUKLANIN İPİ

"Yusuuuuf oğlum hadi odanı topla! Elaaa kızım sen de makinedeki bulaşıkları boşalt! Haydiii hazırlanıp çıkıyoruz!"

İşe yetişmek için koşturan Nazan bir yandan odasını topluyor, bir yandan da hazırlanıyordu. Yarım saat içinde evden çıkmalıydı.

KUKLANIN İPİ

Hazırlanıp odasından çıktığında gördüğü manzara karşısında şaşırıp kaldı. Ne Ela bulaşıkları yerleştirmiş, ne de Yusuf odasına çeki düzen vermişti.

Yusuf televizyonda en sevdiği diziyi izlerken bir yandan da abur cubur atıştırıyordu. Ela ise elindeki tabletiyle oyun oynamakla meşguldü. Nazan bu durum karşısında ne yapacağını bilemedi. Yetişme telaşının arasında bu manzaraya bakakaldı ve bir anda çocuklara dayanamayıp bağırmaya başladı;

"Kime diyorum ben? Bu evde benim sözüm neden dinlenmiyor? İlla bağırıp çağırmam mı gerekiyor, yoruldum artık yeter!"

"Of anne ya, tamam tamam!” dedi kızı Ela.

”Haydi haydi biraz acele edin!” diyerek Nazan koşuşturmaya devam etti.

KUKLANIN İPİ

Bir şekilde evden çıktılar ama Nazan takmıştı kafasına, yol boyu düşündü. Çocuklar hiç sözünü dinlemiyordu, her seferinde bağırıp çağırarak yaptırıyordu bir şeyleri. Oysa ki babaları işten geldiğinde aynı şeyi bir kere söylemesi yetiyordu.

Üzgün ve içi burkulmuş bir ses tonuyla “Neden?” diye mırıldandı. “Ben nerede hata yapıyorum?‘’

Yanlış yaptığını düşünürken içinin acıdığını hissetti.  İnsan evladını bu kadar düşünürken yanlış yapar mıydı? Birden aklından geçenlerde internette sörf yaparken bir blogta okuduğu yazı ve o cümle geldi. “Doğru bildiğimiz yanlışlar yaparız bu hayatta. Hatta bazen de iyi niyetle yaptığımız yanlışlar.”

KUKLANIN İPİ

Kırmızı ışıkta, dikiz aynasından sallanan kuklaya doğru dalmış gitmişken kızının “Gizemcim, bilirsin işte klasik anne atarları ya söyler söyler susar. Sonunda yine bizim dediğimizi yapar.” diye arkadaşına sesli mesaj gönderdiğini anlayınca kulaklarına inanamadı.  

İnsan gücünü kaybettiğinde ne söylediği dinlenilen, ne de istediği yapılan olur. Tıpkı bir kukla gibi ipi kimin elindeyse patronun kendisi olması gibi. İster yetişkin, ister çocuk olsun… İnsanoğlu işte etrafında pervane olan birini gördü mü ve bu kişi biraz da fazla açıklama yapıp konuşuyorsa, maalesef otoritesini başkalarına kaptırıverir.

Kukla olmaktan yorulan Nazan, canı yansa da tünelin ucunda ilk kez bir ışık görmüştü. Kuklanın ucundaki iplere gözünü dikip ne yapıp edip geri alacaktı gücünü…

Peki ama nasıl?


İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,

En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.

Aynadaki kişi...

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. İnsan güç kaybettiğinde, tünelin ucunda gördüğü ışık canını yakar. Yeterki ne yapacağını bilsin. Eskisinden daha güçlü köklerle tutunur hayata :)
    Emeğinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  2. Peki ama nasıl?? Herkesin iplerini elinden kaybettiği birileri birşeyleri mutlaka oluyor bu hayatta... Elinize sağlık insan okuyunca kendini görüyor resmen...

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  4. "İnsan gücünü kaybettiğinde ne söylediği dinlenilen, ne de istediği yapılan olur"
    Güç sanılanın aksine kaba kuvvet değil.
    Kaleminize sağlık.. :)

    YanıtlaSil
  5. Anlık zihninde patlayan balon etkisi. O şok ifadesi ve kavrayışı. İnsanın kendi kendine " ben bunu kendime nasıl yaptım" diye düşünmesi. Hepimiz kendi düşüncelerimizin ve izinlerimizin kuklasıyız ....

    YanıtlaSil
  6. Kaleminize sağlık..

    YanıtlaSil
  7. Harika bir yazı...

    YanıtlaSil
  8. Kendimi bir masalın içinde gibi hissettim garip,çocuksu ve çokça mutlu🌸

    YanıtlaSil
  9. Ne güzel bir yazı..

    YanıtlaSil
  10. okurken içim ısındı.

    YanıtlaSil
  11. Ne çok çocuklarının kuklası olan bir nesil türedi böyle? Okadar güzel bir yazı ki kendimi ve çevremde tanıdığım çoğu anneyi bu yazıda gördüm. Kukla oldukmu gücümüzü kaybediyoruz sonra neden sözüm dinlenmiyor diye dövünüyoruz. Kaleminize sağlık, aydınlandım🙏🏻

    YanıtlaSil
  12. Ne mutlu ipleri elinden bırakmayan lara,ne mutlu gücünü tekrar içeriye alabilenlere...kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  13. Kaleminize sağlık hocam💐

    YanıtlaSil
  14. Doğru bildiğimiz yanlışları hem de iyi niyetle yapmak! korkunç bir cümle çünkü bir girdabın içinde gibi hissettiriyor

    YanıtlaSil
  15. İnsanoğlu işte etrafında pervane olan birini gördü mü ve bu kişi biraz da fazla açıklama yapıp konuşuyorsa orada gücümüzü kaybediyormuşuz demek....

    YanıtlaSil
  16. Neredeyse her annenin öz meselesi…
    Aslında herkes ne yapması gerektiğini biliyor. Ama nasıl sorusunun cevabı önemli olan…
    Devamını heyecanla bekliyoruz.
    Emeğinize sağlık😊

    YanıtlaSil
  17. "İnsanoğlu işte etrafında pervane olan birini gördü mü ve bu kişi biraz da fazla açıklama yapıp konuşuyorsa, maalesef otoritesini başkalarına kaptırıverir." Evett insan bu duruma gelmemek için ne yapmalı?

    YanıtlaSil
  18. Kuklanın ipini pardon yani gücü başkasının eline veren de aynadaki kişi oluyor desene :(

    YanıtlaSil
  19. İnsanın kaybettiği o gücü yeniden eline alması biraz zaman alıyor galiba. Burada nasıl davranmak gerekir?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder