ADIM ADIM
Yağmurlu bir sonbahar günüydü. Her gün olduğu gibi bugün de okulda bir yoğunluk vardı. Çocukların cıvıltıları, koridorda koşuşturmaları Gizem Öğretmeni daldığı düşüncelerden uyandıramadı.
Yorgun bir hali vardı. Dersten çıktığı sınıftaki öğrencilerin bir kısmı verdiği ödevleri yapmamıştı. Oysa iki dersin arasında 3 gün vardı. Her gün az az yapsalar yetişmeyecek bir şey değildi. Sonra dönüp kendine baktı. “Ben de işlerimi biriktiriyorum ve zamanında yapamıyorum!” diye kendini eleştirdi. Bu problemini hiç anlayamamıştı. O anda farketti ki öğrencileri ona ayna olmuş, hemen hemen her gün yaşadığı zorlukların altında yatan problemi göstermişlerdi.
Bu düşüncelerle öğretmenler odasına girip çayını alarak yerine oturdu. Yanında oturan arkadaşı Tuğba Öğretmen Gizem’e seslenmiş ama sesini ona duyuramamıştı. Omzuna dokunarak sordu, “Gizem ne oldu, nerelere daldın?” Birkaç defa seslendim ama duymadın.
Gizem Öğretmen dersinden çıktığı sınıfın durumunu anlattı. Sonra kendinde de benzer sıkıntıları yaşamaktan artık bunaldığını paylaştı. Haklı birçok mazereti vardı tabiki.
“Ders programım o kadar yoğun ki hiçbir işi yetiştiremiyorum. Eve gittiğimde zaten farklı bir mesai başlıyor. Yemek hazırla, mutfağı topla, çocukların ödevlerini kontrol et, liste uzayıp gidiyor. Şöyle bir oturup dinleneyim diyene kadar saat 22:00 oluyor. Sonra okuldaki işlerim… Onlar da gecikiyor tabi. Hep bu sefer son dakikaya kalmayacağım diyorum. Yine de notları sisteme girmem son haftayı buluyor. Öğrencilerle ilgili doldurmam gereken dosyalar var yetiştiremiyorum. Keşke ders aralarında şöyle birkaç saat vaktim olsa rahat rahat yapsam. Ya da eve erken gidebilsem ne güzel olurdu.”
“Peki sen nasıl yapıyorsun? Notların, dosyaların gayet düzenli. Dolabını nasıl böyle düzenli tutabiliyorsun? Benim dolabımda bir şey bulabilmem için dolabı boşaltmam gerekiyor. Çok imreniyorum böyle insanlara ama vaktim yok ki!”
“Aslında çok kolay. Önemli olan kısa vakitleri değerlendirmek. Arada kısa bir vakit bulduğumda hemen bir işimi hallediyorum. Tabiki tamamını yapamıyorum, ama bir kere başlayabildiğim için sonra tamamlayabiliyorum. Belli bir düzenle hareket ediyorum. Bir de yapmam gerekenleri ertelemiyorum. Sen de yapabilirsin, asıl mesele o ilk adımı atıp, her fırsatta yeni adımlarla işi kotarmak.”
Kısa vakitleri değerlendirmek aklına bile gelmezdi Gizem’in şu konuşmaya kadar. Çünkü o her şeyi tam yapmayı ister, dar vakit de ona yetmezdi. Tam da bu yüzden eksiksiz olsun istediklerinin kendileri koca birer eksiğe dönüşüverirdi. İnsanın mükemmeliyetçiliği nasıl da kendisine zûl oluveriyor!
İnsan zamanı çok olduğunda bir şeyleri yapabileceğini düşünür. Zamandan yana dert yanar durur. Ancak asıl mesele dar vakitleri iyi değerlendirebilmekte gizli. O kısa zamanlar bir araya geldiğinde insan ne de çok iş yapar da şaşar kalır. İnsanoğlunun fark etmediği ise yapbozun parçaları birleştikçe bütün olur. Tuğlalar üst üste kondukça duvar ortaya çıkar, ev olur. Çünkü küçük adımlar büyük başarılara gebedir.
İnsan da bunu bilmediğinde her şeyi tam ve mükemmel yapmaya çalışır. Sonra da zorluğundan yakınıp o işi yapmaktan vazgeçer. İşler şöyle adam akıllı, serbest zamanda halledilir zanneder.
Bu hoş sohbetin
ardından, Gizem’in yüzündeki acabası silinmiş, zihni berraktı artık. Her ne
yapacaksa bol vakitleri beklemenin günü geçmiş, adım adım yürümenin zamanı
gelmişti artık!
İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Yaptık mı tam yapıcaz diye bir mantık var ya çoğumuzda. İşte bu yanılgıda olunca hiç bişey yapamıyoruz gerçekten. Her alanda kullanıcam bu stratejiyi. Hiç bir yere yetişemiyorum çünkü. Çok teşekkürler bu kıymetli bilgi için.
YanıtlaSiler başlamak,ön atak yapmak,ertelememek ,zamanı yönetebilmenin sırrı buralarda gizli...
YanıtlaSil"Kısa vakitleri değerlendirmek aklına bile gelmezdi " aklımıza gelmiyor çünkü aza kibretmeye meyilliyiz, bundan ne olur ki diyoruz. Halbuki az çoktur...
YanıtlaSilBir işi bitirip hemen diğerine koyulmak çok kıymetli… kaleminize sağlık hocalarım🌹
YanıtlaSilEmeğinize sağlık kendimizle yüzleşip stratejiler not aldığımız bir yazı daha
YanıtlaSilHer şey ufak ataklarla başlar
YanıtlaSilİyilik de kötülükte
İnsan bir anda iyi bir anda kötü olamaz güzel bir paylaşımda emeğeğinize sağlık
Teşekkürler… tam da ihtiyacım olan bir yazı olmuş. Benim de zihnimi berraklaştırdığınız için çok çok teşekkür ederim….
YanıtlaSil