KÜÇÜK ADIMLAR
Merdivenlerden hızla indi, otobüsü yakalamak için her zaman olduğu gibi koşuyordu. Yeni başladığı işine geç kalmak istemiyordu. Bu sefer de daha önceleri olduğu gibi bazı kararlar almıştı.
Yeni bir iş ve yeni kararlar…
Birinci ve en önemli karar “işe erken gitmekti.”
Verilen görevleri hemen yapacak, projeleri ilk o teslim edecekti. Buna sadece
işte değil, hayatının genelinde dikkat edecekti. Böylece çevresindekilerin ona
yapıştırdığı "Ali geç kalır!" etiketinden kurtulacaktı.
Daha önce çalıştığı iş yerine de geç kalırdı
Ali. İşleri vaktinde yetiştiremez, aksaklıklara neden olurdu. Bu sebepten çoğu
zaman ekip liderinden can sıkıcı sözler işitirdi. Aslında epey sevilen birisiydi. Dürüst, çalışkan,
vefalı, saygılı ve varlığıyla ortama neşe katan özellikleri vardı. Seviliyordu
ama artık bir şeyler değişmeliydi. Çözmekte zorlandığı geç kalma problemi onu
zor durumda bırakıyordu. İki dakika sonra yaparım, az sonra kalkarım, biraz
sonra ararım, biraz sonra, biraz sonra... İlaç
gibi sarıldığı ama gitgide onu zehirleyen kelime buydu.
Saatinin alarmını erkenden kuruyordu kurmasına
veya verilen görevleri hızlı yapmaya çalışıyordu; ancak yine erteleye erteleye geç
kalmayı başarıyordu. Bu artık yineleyen bir hal almıştı. Şu sıralar yeni
başladığı iş yerinde yeni başlangıcı fırsat bilen Ali bu problemini artık
çözmeye kararlıydı.
Yeni işim diye sarıldığı bu firmada da Ali canlılığı ve işe istekliliği ile dikkati çekmişti. Değişen şey ise artık zaman yönetimine dikkat etmesiydi. Erteleme alışkanlığı ile vedalaşma çalışmalarına başlamış, sabahları uyandıktan sonra geri yatmayı bırakmıştı. Verilen işleri de nasıl olsa yetiştiririm düşüncesinden kurtulup, aynı gün yapmaya başlamıştı. Tüm bunları yaparken daha önce düştüğü yanılgılar gibi büyük hedeflerle yola çıkmamıştı bu kez. Küçük hedefler, beşer onar dakikalarla başlayan bir yolculuktu.
Şirketin müdürü Necmi Bey herkesin çok sevdiği
bir o kadar da çekindiği bir kişiydi. Şirkete
personel alınırken Ali ile görüşmeyi o yapmıştı. Donanımının, işe olan hakimiyetinin
farkına varmış ve çok hevesli olması da oldukça hoşuna gitmişti.
Bugün de son bir aydır olduğu gibi Ali'nin
şirkete girişini halini tavrını iş yapışını gözlemlemişti.
Sekretere Ali Bey'i
odasına beklediğini söylemesini istedi. Bunu duyunca Ali’nin canı
sıkılmış yüzü düşmüştü. Çok çabalamıştı sorumluluğunu
aldığı projeyi erken sunabilmek için. Herkes akşam çıkmış olsa dahi o biraz
daha kalıp çalışmaya devam etmişti. Kendini bildi bileli ne zaman yönetim
odasına çağırılsa aynı şeyleri işitirdi. Müdür odasına yürürken kalbi endişe
ile çarpıyordu.
Gel gelelim, bu kez Necmi Bey onun iş
yerindeki çabasının farkında olduğunu bu yüzden tebrik ettiğini söyledi. Mesaiden
sonra akşamları kalmasının da farkındaydı. Ona “Daha önceki işyerinden seninle
ilgili geri bildirimlerin hepsi çok iyiydi. Sadece işe geç kalma ve işleri
tamamlama sürelerinin geciktirdiğini söylemişlerdi. Fakat görüyorum ki bu
konuda kendine bir şeyler katmışsın. Gelişmelerden ve çıkardığın işlerden gayet
memnunum.” demişti.
Endişeli halini fark etmiş olan Necmi Bey’ in konuşması, Ali’yi motive
etmişti. Karşısında onu anlayan ve ondaki gelişmeleri gören bir müdür vardı.
Mesaiye yavaş yavaş tam zamanında olacak şekilde gelmeye başlamıştı. Senelerdir
peşi sıra gelen, değiştiremeyeceğini sandığı davranışlarındaki bu gelişim onu
çok mutlu etmişti.
Küçük adımlar zamanı geldiğinde büyük değişikliklere gebedir. Senelerdir insanı
takip eden alışkanlıkların kaybolmasına bile! Adım adım ama sürekli yapılan doğrular
günün sonunda sahibini toparlayan tuğlalardır. Tıpkı Ali’nin öyküsünde olduğu gibi…
Büyük adımların yapamadığını yapan küçük adımlar, başrolün hakkını verirler.
İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…
Eylemleri de bu isteği kovalar...
Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?
Küçük adımlar zamanı geldiğinde büyük değişikliklere gebedir.
YanıtlaSilNe kadar öz bir cümle.
İnsanoğlunun en büyük tuzağı küçük adamları küçük görmek. Oysa başarının sırrı burada gizli😊
Emeğinize sağlık🤍
Hakkaniyetli değerlendirebilme marifeti hak aramaktan değerli
YanıtlaSilEMEĞİNİZE SAĞLIK...ÇOK GÜZEL BİR YAZI OLMUŞ...
YanıtlaSil''BÜYÜK ADIMLARIN YAPAMADIĞINI YAPAN KÜÇÜK ADIMLAR, BAŞROLÜN HAKKINI VERİRLER...'' BENİM İÇİN BUGÜNÜN MOTTOSU OLDU BU CÜMLE...TEŞEKKÜRLER...
Küçük adımlar birikerek büyük adıma dönüşüyor yani. Darısı başımıza :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık🌺
YanıtlaSilKüçük adımlar büyük sonuçlara gebedir... çok sıradan gibi görünen ama ne kadar büyük bir cümle anlayana...kaleminize sağlık
YanıtlaSilOlmak istediğim insana nasıl dönüştürüm? sorusuna şahane bi cevap olmuş😊 "Küçük adımlar zamanı geldiğinde büyük değişikliklere gebedir" küçük adımlar geleceğin kocaman adimlarıdır aslında...Dününden daha iyi olmak isteyenlere güzel bir örnek olmuş, emeği geçen herkese teşekkürler🤍
YanıtlaSilSende olmayanı sana katmak olanı geliştirmek. İnsanoğlu hep gelişen hep öğrenen olunca ne kadar kıymeti artıyor. Ne güzel öykü ne güzel ders.
YanıtlaSilAzı küçümsemesek insan çok büyük işler yapacak..
YanıtlaSilNeye rağmen ne yapıyoruz…
Kaleminize sağlık :)
Böyle müdürler elemanlarını ne güzel motive ediyorlar.
YanıtlaSilYöneticisinin tutumu ne kadar güzel. Dönüşüm için önce bir çaba ve sonra güzel bir hak ediş. Ne hoş bir yazı. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilAh, O beş dakikalar nelere mal oluyor. İnsan bir anlayabilse...
YanıtlaSilDemek ki strateji küçük küçük ilerlemek, ne kadar da gözden kaçırıp hemen oluversin istiyoruz her şeyde... Emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş...
YanıtlaSilÇok güzel insanı motive eden bir yazı olmuş. Ellerinize, emeğinize sağlık :)
YanıtlaSil