İSTEMEK SUÇ MU? – 1: Evli, Mutlu, Çocuklu

 İSTEMEK SUÇ MU? – 1: Evli, Mutlu, Çocuklu

Yorgunluktan sandalyede zor duruyordu. Bütün gece göz kırpmadan bebeğinin başında, ona bir şey olacak korkusuyla bekledi. Yaklaşık bir haftadır durum bundan farksız değildi. Minik Buğra henüz 6 aylıktı. Doğuştan gelen bir rahatsızlığından dolayı ameliyat olması gerekiyordu. Ancak bunun için biraz büyümesi şarttı. 

İSTEMEK SUÇ MU?

Figen, tam bir haftadır pek de güneş almayan, küçük tek kişilik odada, refakatçi sandalyesinin tepesinde karmaşık duygular içerisinde kaygı ile bekleyişteydi. Nihayet sabah kontrole gelen doktorların “Her şey yolunda 2 gün sonra sizi çıkarabileceğiz.” demesi ile derin bir nefes alabilmişti. Figen bu iyi haberi aldıktan sonra ucunda oturduğu sandalyede şöyle bir arkasına yaslandı.

Endişeli ve uykusuz günlerin yorgunluğu her halinden belli oluyordu. Gözü dalıyor, ara sıra başı dönüyor sandalyeden düşecek gibi oluyordu. Uykusuz geçen bir başka gecenin sabahıydı. Müjdeyi veren doktorlardan sonra, ayılmak için hemen kalktı. Evden getirdiği su ısıtıcısı ile bir kahve yaptı kendine ve pencereye yöneldi. Pencerenin karşısında sarmaşıklarla süslü yüksekçe bir duvar vardı. Duvara dalmış bakarken o yıl yaşadıklarını düşündü.

Ne çok şey geçmişti başından. Her şey yaşı geçmeden evlenmek ve bir an evvel çocuk sahibi olmak isteğiyle başlamıştı. Karşı komşusu Ayça Hanım’ın eşiyle ve yeni doğmuş bebekleriyle mutlu ve uyumlu evliliğine olan şahitliği en büyük motivasyonu olmuştu. Ne zaman denk gelseler, Figen hemen kendini Ayça’nın yerinde hayal ediyor ve keşke benim de böyle bir hayatım olsa diyerek iç çekiyordu. Yuva kurma isteği o kadar fazlaydı ki,  son zamanlarda kendisine bir hayli ilgi gösteren Efe ile olur mu acaba diye kalbini bir yokladı.

İSTEMEK SUÇ MU?

Figen iş yerinde yönetici konumundaydı, kazancı yerindeydi. Babasından yana da maddiyatı oldukça iyidi. Kendine göre tek eksiği mutlu bir yuva kurmaktı. Bu duygu yoğunluğu, maalesef acele etmesine ve Efe’yi yeterince tanımadan hayatına almasına sebep olmuştu.

Efe, işe yeni başlamıştı. Gösterişli ve yakışıklı bu adam, sık sık iş değiştiren, en ufak zorlukta istifa edebilecek kadar da kolay vazgeçebilen rahatlık ve seçenekler tuzağında yetişmiş biriydi. Ayrıca biraz hovarda ve karşı cinse nasıl yaklaşacağını iyi biliyordu.

Figen’in tam da bu yoğun istekler içerisindeyken, Efe’nin onun karşısına çıkması elbette bir tesadüf değildi. Bu durum Figen’in duygularını daha yoğunlaştırdı. “Benim kazancım ikimize de yeter, iş hiç sorun değil. Evlenirsem, çok mutlu olacağım.” beklentisiyle Figen vakit kaybetmeden adım atınca, soluğu nikah masasında aldılar…

Devam edecek…


İnsan hakkını arar, ömrü yettiği kadar…

Eylemleri de bu isteği kovalar...

Oysa hak eden olmak, hakkını aramaktan daha değerli değil midir?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Bu öykü bir yerden tanıdık geliyor.

    YanıtlaSil
  2. İstekler ve seçimler değil mi insanın sınavı zaten??

    YanıtlaSil
  3. Hiç bi şey tesadüf değildir…

    YanıtlaSil
  4. Merakla bekliyoruz

    YanıtlaSil
  5. İstekler duyguları aktifleştirince gerçekler kaybolmaya başlıyor

    YanıtlaSil
  6. Merak içinde figenin hayatını gözlüyorum 🌷

    YanıtlaSil
  7. Lütfen birisi Figen'e yanlış yaptığını söylesin :)))

    YanıtlaSil
  8. Gerçeklerin üstünü örten aşırı istekler...

    YanıtlaSil

  9. Bir şeyleri yapmaya çalışırken aslında yapılanların yıkımın birer birer parçaları olması…

    YanıtlaSil
  10. “İsteklerimiz neredeyse problem oradan başlıyor”
    Kaleminize sağlık 🙏

    YanıtlaSil
  11. İstemek suç değil ancak kazandıran bir istek mi? Kaybettiren mi?

    YanıtlaSil
  12. İnsanın başına ne gelirse beklemekten geliyor sanki

    YanıtlaSil
  13. Merak uyandırıcı:))

    YanıtlaSil
  14. hayret hic olmazdi böyle...

    YanıtlaSil
  15. İnsan sonucu isteyip sebeplere odaklanmayınca hata yapabiliyor. Duyguları aktifleşiyor. Son sahneye bakıyor ama arkasını da düşünmek gerekir. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  16. İstek neredeyse problem oradadır,problemin çözümü ise yanı başında tam zıttında gizlidir.

    YanıtlaSil
  17. istemek suç değil fakat aşırılaşmak sorun yaratıyor...

    YanıtlaSil
  18. Eyvah eyvah Figen dur acele etme bekle diyeceğim ama aynı durumda olan arkadaşım da beklemedi ve sonu iyi değil... iyi değil derken mutsuz yani... doğru adamı nasıl bulacağız diye sorarsanız illa bir adam aramayacağız doğru olanı arayacağız :)

    YanıtlaSil
  19. istemek de sorun yoktu aslında kıvamını yakalamadığın her şeyin ziyan olması sorun oluyordu ...

    YanıtlaSil
  20. Hayatın her alanında kıvamı tutturmak gerek
    mesele istemek değil dogru miktarda istemek

    YanıtlaSil
  21. isteklerini yöneten hayatını yönetir...

    YanıtlaSil
  22. Başkasından görüp de özenip ev ya da araba alırsın ama koca almak... Kafanda istediğin ile hayatın sana verdiği arasında düzgün bir bağ kuramazsan yandı gülüm keten helva...

    YanıtlaSil
  23. Benim kazancım ikimize de yeter, iş hiç sorun değil. Evlenirsem, çok mutlu olacağım.” bu cümle sonun başlangıcı olabilir mi?

    YanıtlaSil
  24. İlişkinin kıvamı mı isteğini kontrolde tutmanı sağlar,yoksa isteğinin jontrolüllü oluşumu kıvamı bozmamanı sağlar??

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kimsin?

Hasan Amca'nın Müşteri Hizmetlerine Hoşgeldiniz

Musmutlu Günlere...