Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Maskenin Diğer Yüzü

Resim
Maskenin Diğer Yüzü Ezgi her zamanki gibi işe geç kalıyordu. Hızlı hızlı hazırlanırken bir yandan da söyleniyordu. “Biliyordum altından böyle bir şey çıkacağını! Hayır, madem öyle biri değilsin ne diye öyleymiş gibi gösteriyorsun? Ahh Ezgi ahh!” Semih uzun zamandır Ezgi’nin peşinden koşuyordu ve dün akşam da ilk kez yemeğe çıkmışlardı. Aslında o da Semih’i beğeniyordu ancak içine sinmeyen bir şeyler vardı. Yemekte de bunlar açığa çıkmıştı... Semih işyerinde kahve alırken karşılaştığı biriydi. Ofisin ortak alanında denk gelirlerdi. Semih de Ezgi’yi beğenmiş olacak ki Ezgi ne zaman ortak alana geçse Semih onu gözüne kestirir ve hemen peşinden gelirdi. Ezgi ilk başta çok yüz vermese de bu ilgiden hoşlanmıştı. Sosyal medyadan incelediğinde çok zengin ve mutlu bir profil ile karşılaştı. Her fotoğraf ve video sanki “Bana bakın!” diyordu. Lüks arabalar, gidilen mekanlar, tatiller… Ezgi bir yandan hazırlanırken bir yandan da düşündükçe sinirleniyordu. “ Hayır, madem bu kadar imkâna sahip deği

İlacınız Hazır!

Resim
İlacınız Hazır! Her gün olduğu gibi işe yine geç kalmak üzereydi Asuman. Sabahları hep bir koşturmayla geçiyordu… Yalnızca sabahları olsa keşke… Neredeyse tüm gün, tüm hafta, tüm ay… Hep ko şuşturmaca içindeydi… Geç kalmasına kalmıştı ama köşedeki kahve dükkanına uğramadan da olmazdı… Kahve dükkanına gittiğinde yine sıra vardı. Bir kere de boş olsa , hemen al ıp çıksa ne kadar iyi olurdu. Tabii ki öyle olmuyordu… Bir de nerede yavaş insan varsa onu bulurdu… “ Ya kardeşim sizin işiniz gücünüz yok mu? Niye hızlı değilsiniz… Burada işe yetişmek iç in can çekişen biri var. ” d iye söylenirdi. Sıra nihayetinde ona gelmişti. Kasiyerin “ Ne istersiniz?" demesini beklemeden "Sade kahve istiyorum" dedi. Ama kasiyer başka işle meş guld ü. Ayağını sallamaya, uflamaya başlamıştı ki… Beklediği soruyu duymuştu. “ Sade kahve!” diye cevaplarken kasiyer kız devamını getirdi “ Ama acele olsun.” Şaşkınlıkla bakakaldı “Nereden biliyorsunuz?” dedi. Kasiyer kız ise sadece gülümsedi… K

Bu Oyunun Başrolü Kim?

Resim
  Bu Oyunun Başrolü Kim? İnsanın, hayatta üstlendiği bazı roller vardır. Hani bir tiyatro oyununda roller dağıtılır… Her oyunda bir başrol olur ya bir de yardımcı roller ve figüranlar… İşte hayatın içinde kimi zaman başrol, kimi zaman ise yan roller düşer payımıza... Şimdi bir oyuncu düşünelim, her oyunda başrol olmak isteyen... Başrol olmadığı oyunda dahi, “Keşke bu sahneyi ben oynasaydım!” diye söylenen... Kendi sahnesi olmadığı halde, öne çıkıp kendini göstermek isteyen... Rol çalmaya çalışan… Ne olur bu insanın akıbeti? Ya uyarılır ya da oyundan çıkarılır, değil mi? Ahengi bozuyordur çünkü. Peki, gerçek hayatta işler nasıl dönüyor? Öyle bir insan düşünün ki, Çevresindekiler adına seçim yapıp karar veren, Herkesin ne yapması gerektiğini söyleyen, Yapılması gerekeni yapmayanı kınayan, Başkalarının hayatında öne çıkmak için hırslanan birini… Ve farkında olmadan… Ona verilen başrolü kendi elleriyle bir başkasına bırakan… Dolayısıyla ona ait olan

Deneyimsel Tasarım Öğretisi Hakkında Düşüncelerim

Resim
  Deneyimsel Tasarım Öğretisi Kim Kimdir? / İlişkilerde Ustalık / Başarı Psikolojisi Bir seminer sürecinin daha sonuna geldik... Merak ediyoruz;   “Neden farkldır insanlar birbirinden?” “Benden farklı olanla ilişkimi nasıl lehime çevirebilirim?” “İlişkilerimi nasıl yönetebilirim?” “Neden iletişim kurmalıyım ya da iletişim boyutunda kalmalıyım?” “Gerçek başarıya ulaşmak için neler yapmalıyım?”                                  Sorularına cevap bulabildik mi?   Katıldığın seminerde; Sevdiğin konular nelerdi? Öğrendiklerinle hayatında neler değişti? Katıldığın semineri başkalarına tavsiye eder misin?   Cevaplarını duymak istiyoruz 😊 Yorumlarını bu başlık altında paylaşabilirsin... Not: Eğitmenin adını paylaşmak gerekmiyor, hangi seminere katıldığımızı paylaşmak yeterli olacaktır 😊    

Tek Başına

Resim
Tek Başına Koca bir günü yine uyuyarak geçirmişti Ercan. Saatin ikiye gelmiş olmasına inanamadı. Zaman avuçların içinden hızlıca akıp gidiyordu. G ö zlerini zor bela açmıştı, sanki iki adam g ö zlerinin üzerindeydi… Yatağın içinde kendini o kadar çar esiz ve yalnız hissetmişti ki. Bir anda ne olduğunu anlamadan dolan g ö z yaşlarını hemen siliverdi. Bir zamanlar kendi ni yaşıtlarına g ö re güçlü bulurdu. Bu gücünden dolayı kendine de çok güvenirdi. Öyle ki bu güveni her türlü kavgaya soyunmak iç in ona cesaret verirdi.   Kavgaların sonunda galip gelmesi ise içindeki yenilmezlik hissini arttırırdı. Bu hissin diğer ilişiklerine de yansıdığını n hen üz farkında değildi. Şimdi ise hastalık onu yatağa yatırmıştı. Onunla baş edecek gücü bulamıyordu. Boynundaki üç fıtık onu çok zorluyordu, kolunu kullanamaz haldeydi. Ş eker ö lçümleri hep yüksek çıkıyordu. En son karaciğerdeki yağlanmanın ciddi boyutta olduğu saptanmıştı. Doktor ö zellikle beslenme ve yaşantısına bir disiplin getirmes