Bu Oyunun Başrolü Kim?
İnsanın, hayatta üstlendiği bazı roller vardır.
Hani bir
tiyatro oyununda roller dağıtılır…
Her oyunda bir
başrol olur ya bir de yardımcı roller ve figüranlar…
İşte hayatın içinde kimi zaman başrol, kimi zaman ise yan roller düşer payımıza...
Şimdi bir oyuncu düşünelim, her oyunda başrol olmak
isteyen...
Başrol olmadığı oyunda dahi, “Keşke bu sahneyi ben
oynasaydım!” diye söylenen...
Kendi sahnesi olmadığı halde, öne çıkıp kendini göstermek
isteyen...
Rol çalmaya çalışan…
Ne olur bu insanın akıbeti?
Ya uyarılır ya da oyundan çıkarılır, değil mi? Ahengi
bozuyordur çünkü.
Peki, gerçek hayatta işler nasıl dönüyor?
Öyle bir insan düşünün ki,
Çevresindekiler adına seçim yapıp karar veren,
Herkesin ne yapması gerektiğini söyleyen,
Yapılması gerekeni yapmayanı kınayan,
Başkalarının hayatında öne çıkmak için hırslanan birini…
Ve farkında olmadan…
Ona verilen başrolü kendi elleriyle bir başkasına bırakan…
Dolayısıyla ona ait olan, yetki ve sorumluluklardan
uzaklaşan…
Kendini ne kadar mutlu ve başarılı hisseder acaba bu
insan?
O halde nedir çözüm?
Öncelikle tüm ilişkilerimizde sınırları bilmektir.
Nasıl olacak bu?
Sadece sorumluluklarımızın getirdiği yetkiye dayalı karar
vererek…
Ve birileri yardım istediğinde, onun sahnesine saygı gösterip
bir miktar destek vererek…
Bu hayat,
insana sunulmuş pek de uzun olmayan bir oyun gibi...
Oyunun
hakkını verenlere ise ödüllük fırsat…
Öyleyse ne
duruyoruz?
Nerede
başrol, nerede figüran olduğumuzu bilerek yeniden başlasak?
Hazırsak, açılsın
kırmızı perde!
Ve başlasın
gösteri...
İnsanın önce kendi sınırlarını bilmesi yle başlıyor her şey ,kendi sınırlarını bilen, haddini bilenin aslında yaşayacağı problemleri de minimuma indirmek için attığı belkide ilk adımdır ...bunu bilmek buna göre hareket edebilmek ne çok şeyi çözecek...:)
YanıtlaSilRolümün hakkını verdim. Bide çalmaya başladım;)
YanıtlaSilBaşrolünü beğenmeyen hep figüran olmaya mahkum olduğunu bi anlasa
YanıtlaSilTüm bunları yaparken insan iyi bir şey yaptığını düşünüyor. Aslında hem kendine hem başkalarına zarar verdiğinin farkında olamıyor.
YanıtlaSilİnsan kendi rolüne konsantre olunca diğer rollere ancak destek olabilir zaten,ama ne kadar kendi rolümüze konsantre olmuşuz?
YanıtlaSilYan rolünü iyi oynayanlar yan rolü oynarken başrolünü dizayn ettiğini bir bilebilse
YanıtlaSilİnsan kendi başrolünün hakkını vermenin önemini bir anlasa...
YanıtlaSil“ Nasıl olacak bu?
YanıtlaSilSadece sorumluluklarımızın getirdiği yetkiye dayalı karar vererek…”
Emeğinize sağlık..
İnsan bilmez ki her çaldığı rol de kendi rolünü de başkasına verdiğini … Çocuğumun yetişkin olma rolünü çaldım. Kendi kadınsı olacağım rol birden gittiğini görmemek…
YanıtlaSilİnsan sınırlarını bilmediğinde başkalarının rollerine de girmeye çalışıyor. Oysaki kendi başrolünün hakkını verebilse, buna gerek duymayacak. Teşekkürler.
YanıtlaSilInsanoğluna garip bir canlı, kendi hayatını yöneteceği zamanla Başkalarının hayatına yönetmeye çalışarak geçiriyor
YanıtlaSilİnsanoğlu ne kadar da sınırını bilmez halde. Oysa sınırlar insana konfor alanı oluşturuyor…
YanıtlaSilKendi hayatında nerdesin ?
YanıtlaSilBsşroldeki kim?
YanıtlaSilYa ama çok zordur başkasına karışmamak… sadece kendi repliğimi söylemek ve diğer iyi yapamayanlarınkini de ben yaparım diye atlamamak… zor gerçekten. Ama sınırları bir kere oturtabilirsek oluyor. Gerçekten oluyor imkansız değil yani :) denemek bedava. Karşılığında gerçek başrolümün hakkını verebilmek var!!!
YanıtlaSilKendi öykümüzde baş rol olmadıktan, kendi kararlarımı veremedikten sonra başkasının öyküsünde prenses olsak ne fayda..??
YanıtlaSilEllerinize kaleminize sağlık.
Bu yazı bana o kadar dokundu ki... Verilen başrolü kendi elleriyle bir başkasına bırakmak ne kadar da iyi bir şey gibi yaptığımız ama son derece yanlış olan bir şey... Umarım düzeltebiliriz.. Farkındalığımız artıyor sayenizde, teşekkürler.
YanıtlaSilKendi rolümüzün hakkını verenlerden olmak ümidiyle..
YanıtlaSilEmeğinize sağlık 🌿
İnsanoğlunun haddini bilmesini anlatan şahane bir yazı olmuş.
YanıtlaSilEmeğinize sağlık🌸
İnsan farkında olamıyor başkasının rolüne büründüğünde aslında kendi sahnesinden uzaklaştığının...
YanıtlaSilBunu fark etmemizi sağlayan güzel bir yazı olmuş :)
Sınırlarımızı bilenlerden olabilmek dileğiyle🌼
Nerede başrol, nerede figüran olduğumuzu bilerek yeniden başlasak?
YanıtlaSilHazırsak, açılsın kırmızı perde!😉
İnsanın başkasına yardımcı olacağım düşüncesi ile Kendi rolünü kaybetmesi ne acı
YanıtlaSilNe kadar da çok dominant insanlar var hayatımızda.. insanın kendi başrolüne sahip çıkması hakikaten önemli. Kendi öykümüzde sorumluluklarımızı üstleniyor olmalıyız.
YanıtlaSilkendisi de oyuncu olduğu halde yönetmenmiş gibi herkesi çekip çevirmeye kalkanlar işte tam da onlardan bahsediyor... demek ki neymiş sınırlarımızı biz belirleyeceğiz başkası burada senin sınırın başlıyor ben geçmiyim sınırını demez. :)
YanıtlaSilBaşrol olmadığı oyunda dahi, “Keşke bu sahneyi ben oynasaydım!” diye söylenen...
YanıtlaSilŞimdilerde sosyal medyada gördüğümüz her hayat için bu cümleleri kuruyoruz. Ne acı…
Kendi payımıza düşene razı olmak başrolünde oskar adayı olacak şekilde oynamaya başlamak demek
YanıtlaSilHaddini bilmek güzel bir özellik
YanıtlaSilBazı insanlar başkalarının rolünü çalarken kendi rollerini ihmal ediyorlar. Çocuğunun rolüne odaklanarak annelik rolünü ihmal etmesi gibi.
YanıtlaSilSınırlar ne büyük şifa. Ellerinize sağlık. Düşündürücü bir yazı olmuş🍁
Hazırsak, açılsın kırmızı perde!
YanıtlaSilVe başlasın gösteri...
Kendi hayatımıza hazır mıyız?
YanıtlaSilAçılsın kırmızı perde.
Nerede başrol olduğumuzu bilmemiz dileğiyle
YanıtlaSil