Problemi Çözmek Mi? Problemde Kalmak Mı?

PROBLEMİ ÇÖZMEK Mİ?

PROBLEMDE KALMAK MI?

Aynadaki görüntüsüne hızlıca bir bakış attı, paltosunun kolunu çekiştirirken. Yine geç kaldım yaaaa! Ne olacak benim bu halim?” Bir taraftan söylenip, bir taraftan da taksi durağını aramaya çalışıyordu. “Bir kere de ilk aradığımda açın! İnsanlar işini neden düzgün yapmazlar ki?”

Hep bir telaşı vardı Sibel’in. Kurumsal bir firmada oldukça yoğun çalışıyordu. Yine şehir dışı seyahatlerinden birine çıkıyordu. Saat 19.00’da uçağı vardı. Taksiye bir hışımla atmıştı kendini. Trafik çok yoğundu. Uçağa zar zor ucu ucuna yetişti. “Ohhh be, sonunda yetiştim!” diye rahatlayarak oturdu koltuğuna. 

Uçaktaki anonslar ve uyarılar yapıldı.

- Lütfen emniyet kemerinizin güvenli olarak bağlandığından emin olunuz. 

-

- Dikkatiniz için teşekkürler, iyi bir uçuş dileriz.  

Sibel hemen başını yerleştirdi koltuğuna. Her zaman yaptığı gibi hemen kestirip dinlenecekti biraz. Uçak hala bekliyordu, hareket etmemişlerdi. Ne kadar uyuduğunu bilemeden, gergin bir erkek sesine uyandı. Adam hostese bir şeyler söylüyordu. 

- Pardon hanımefendi biz neyi bekliyoruz? Neden kalkmıyorsunuz hala? 

- Efendim pist yoğun, uçağımız kalkış sırasında izin bekliyoruz. 

- Tamam bir açıklama yapın, 2 saatten beri bekliyoruz. Bu nedir ya? Bizim de saatlerimiz kıymetli. Bir sürü işimiz var ve burada böylece bekletiyorsunuz, herhangi bir açıklama da yapmıyorsunuz. 

- Kaptan birazdan bilgi verecek efendim. 

- Hayır! Bir tek ben mi rahatsızım? Bir sürü yolcuyuz, burada kimsenin de sesi de çıkmıyor. Herkes razı galiba bu duruma?

- Özellikle şu uçak firmasından bilet almayacağım, binmeyeceğim diyorum yine biniyorum. Her uçuş aynı şeyi yapıyorsunuz. Ayıp artık ama! Bu işi iyi yapamayacaksınız bırakın, iyi yapanlar yapsın. 

“Bugün içerisinde ne çok şikâyet işittim. İnsanların amma da derdi varmış!” diye içinden geçirdi Sibel. Sabah annesiyle telefonda konuşmuştu. Görüşmenin yarısı annesinin şikâyetlerini dinleyerek geçmişti.

- Neden aramıyorsun?

- Ne bu yoğunluk kızım?

- Bizi ihmal ediyorsun, böyle olmaz ki!

Havaalanına gelirken taksici; ülkedeki ekonomik zorluklardan, kazancının az olduğundan, geçinemediğinden, İstanbul’un trafiğinden ve çalışma koşullarının zorluğundan şikâyet etmişti. 


Maalesef problemsiz bir hayatımız yok. Kime sorsak bir problemi var. İnsan sabah gözünü probleme açıyor. Ne giysem? Ne yesem? İşe hangi yoldan gitsem? Sonra gün geçiyor biraz daha zorunu yaşıyoruz, sonra biraz daha zoru derken hayat böyle devam ediyor. 

Aynı tetris oyunu gibi. Kolay olan birinci aşamayı geçince, ikinci aşamada biraz daha zoru geliyor.  İkinci aşamayı geçince, üçüncü aşamada biraz daha zoru... Ve hep artarak böyle devam ediyor. Aynı hayatın içerisindeki problemler de böyle. İnsanın hayatında problemler hep olacak. Bazen problemler insanın kontrol edebileceği, kendi çözebileceği boyuttadır. Bazen de kontrol dışında müdahale edemeyeceği noktada olabilir. Aynı uçağın kalkışındaki gecikme gibi. 

Peki, insanın şikâyeti bırakıp problemi çözmesi için ne yapması gerekir? 

Mesele önce problemin varlığını kabul etmek. Hemen sonrasında bu problemi nasıl çözebilirim diyebilmek. Neden? Çünkü çözüm hakkı, insana problemi kabul ettikten sonra verilir. Yani problemin varlığı değil, asıl soru problemimizi ne kadar çözmek istediğimizde gizlidir. İşte tam da bu noktada kişinin şikâyet edesi gelir. 

Oysaki, her şikâyet insanın çözüm hakkını elinden alır.

Şikâyet insanın problem çözme marifetini engeller. İnsan dille bir şeyleri aktardığında anlık rahatlar. Diliyle aktararak kendi kendini tatmin eder ama problem yine aynı kalır. Problemi her şikâyet ettiğimizde, çözüm bizden uzaklaşır. 

- Problemi çözmek mi istiyoruz?

- Yoksa problemde kalarak şikâyet mi etmek istiyoruz?  


Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 
"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.
"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. Gerçekten hayatın içinden bir yazı. Teşekkürler deneyimsel tasarım öğretisi

    YanıtlaSil
  2. Her şikayet insanın çözüm hakkını elinden alır.. Emeğinize sağlık😊

    YanıtlaSil
  3. Kaleminize sağlık. Şikayet etmeyip problemlerimizi gerçekten çözebilmek ümidi ile...

    YanıtlaSil
  4. Paylaştığınız yazıları merakla okuyorum devam lütfen

    YanıtlaSil
  5. Problemi çözmek mi istiyoruz, şikayet mi etmek istiyoruz...

    YanıtlaSil
  6. Problemi kabul et
    Çözmeyi işte
    Çözum hakkı kazan
    Şikayet edip dile dökme
    Problemden kurtul...
    Bütün bunları bilmek ne büyük bir ikram ne büyük bir konfor...bilipte uygulayabilen lerden olabilmek ümidiyle...

    YanıtlaSil
  7. Emeğinize sağlık problemi kabul etmezsek çözümü zaten bulamayız ..

    YanıtlaSil
  8. Problemleri ve hayatı tetrise benzetmeniz ne güzel olmuş 😇 Sen çözdükçe yenisi geliyor ve daha da zorlaşacak. Ama eski leveli geçtiğimiz için artık biz değiliz, daha güçlüyüz. Ne güzel bir metafor olmuş :) Kaleminize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
  9. Çözüm üretelim …

    YanıtlaSil
  10. Asıl problem, problemsiz bir hayat istemek :)
    Günümüzde çok ihtiyaç olan bir yazı...
    Kaleminize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  11. İnsanın problemi ona şifadır; zayıf olduğu yerde güçlenebilsin diye.

    YanıtlaSil
  12. Gerçekten karar vermemiz gereken kısım da bu ; Problemi çözmek mi yoksa sürekli aynı problemin içinde debelenmek mi? Çok güzel bir yazı, tebrikler🍁

    YanıtlaSil
  13. Asıl soru problemin varlığı değil, ne kadar çözmek istiyoruz. İşte burada gizli. Çok doğru. Şikayetten uzak problemini anlayıp çözebilenlerden olabilmek dileğiyle😊

    YanıtlaSil
  14. Sorunun cevabı resmen içinde gizli… müthiş bir yazı

    YanıtlaSil
  15. Şikayet insanın çözüm becerisini elinden alır. 👌🏻

    YanıtlaSil
  16. Hayattaki problemler seni yıkmak için değil güçlendirmek içindir. Hayat insandan yanadır. O halde şikayeti bırakıp çözüm aramalıyız

    YanıtlaSil
  17. Boyunu aşan problemi çözdüğünde anlıyor insan problemin onu yıkmak için gelmediğini

    YanıtlaSil
  18. Problemler çözmek için var. Değil mi? Öğretmen sınavda en doğru problemin çözümüne ulaşana iyi not veriyor. Değil mi? Belki hayat ta bize öyle yapıyordur kim bilir?

    YanıtlaSil
  19. Elinize sağlık. İnsan hem şikayet edip hemde problemini çözemiyor.

    YanıtlaSil
  20. Öyküyü okurken, şikayetçi yolcu ile ne kadar benzedigimizi gördüm. Bu tarz yaklaşımların insanı inciten bir yani olduğunu, cozumsuzlugu getirdigini fark ettim. Teşekkürler ❤️

    YanıtlaSil
  21. Aslında insan içinde bulunduğu sıkıntıya bir problemmiş gibi bakmıyor ve çözüm arayışında da bulunmuyor. Bunu bize hatırlattığınız için teşekkürler…

    YanıtlaSil
  22. Çok güzeldi 👏 kaleminize sağlık. Problem hayatta hep var, mühim olan onu kabullenmek ve çözüm odaklı olmak 🌸

    YanıtlaSil
  23. İnsanoğlunun bu hayattaki amacı mutlu ve başarılı olmak. Peki neden bazıları mutlu ve başarılı, bazıları da mutsuz ve başarısız?
    Amaç aynı, neden sonuçlarımız farklı?
    Cevabını kesinlikle en etkili ve anlaşılabilir veren tek eğitim kurumu…
    DTÖ🤍

    YanıtlaSil
  24. Problemi algıladıktan sonra ve çözümle çok yakın olduğunu gördükten sonra yaşanan anlık acılar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sibelin o telaşlı yetişmeye çalışan hali gözümde canlandı, ne kadar da benziyor bana :))

      Sil
  25. Her problemin çözümü vardır. İnsana huzur veren bir bilgi.

    YanıtlaSil
  26. İnsan ya problem olur. Yada çözümün parçası.

    YanıtlaSil
  27. Şikayet çözüm hakkını insanın elinden alır

    YanıtlaSil
  28. Şikayet etmek bizim için en kolayı... tabiki bu neden olmuyor neden probleme söylenip durmak daha kolayı. Sanırım doğrusu problemi çözmeye çalışmak. Yani galiba, zannediyorum. Kesin öyle. :)

    YanıtlaSil
  29. Çözüm haklarımızın artı bir sene olsun lütfen

    YanıtlaSil
  30. Herkes problemini çözmek ister elbet. Şikayet ettiğimizde değişen bir şey olmuyor ki. Ama yine de problem karşısında kimler şikayet ediyor diye baktığımda ya problemini görmezden gelenler, ya çözme marifeti olmayanlar ya da ümidini kaybetmiş olanlar görüyorum. Aslında ümidini yeniden kazanmadan yani kendi yapabileceklerine inanmayan insanın başarılı olma imkanı da yok malesef.

    YanıtlaSil
  31. Oysaki, her şikâyet insanın çözüm hakkını elinden alır.

    YanıtlaSil
  32. Şikayet eden her yönden zararda, hem etrafındakiler ondan memnun olmuyor hem kendisi de çözümden uzaklaşıyor, hiç mi hiç avantajlı değil :)

    YanıtlaSil
  33. Şikayet ede ede ne kadar büyütmüşüz hayatımızdaki problemleri. anlıktaki rahatlamaya kanarak...

    YanıtlaSil
  34. Problemi kabul etmek ne kadar zor ama bir o kadar kolaylaştırıcı bir şey. İnsan kabul etmediği şeyi nasıl yönetebilir ki?

    YanıtlaSil
  35. Her şikayet cozum hakkını elinden alır...daha ne denilebilir ki?

    YanıtlaSil
  36. Her şikayet cozum hakkını elinden alır...daha ne denilebilir ki?

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kimsin?

Hasan Amca'nın Müşteri Hizmetlerine Hoşgeldiniz

Musmutlu Günlere...