HAYATIN “BOŞLUK TUŞU” YOK!

HAYATIN “BOŞLUK TUŞU” YOK!

Zeynep, sabahın 6’sında alarm sesi ile isteksiz de olsa uyandı, zira sabahları erken uyanmayı pek sevmezdi. İnsanın kendi biyoritmine göre uyanmak varken alarm sesiyle uyanmak saçma geliyordu. Üstüne üstlük son zamanlarda ne kadar erken kalkarsa kalksın, yapmak istediklerini bir türlü yetiştiremiyordu. “Sanki zaman benim için normalden daha hızlı akıyor.” diye geçiriyordu aklından.

Zamanını daha verimli kullanmak için ajanda bile almıştı. “Günlerimi, haftalarımı hatta aylarımı planlarsam daha verimli olurum.” diye düşünmüştü. Defalarca ajanda hazırlasa da sadece birkaç gün programına sadık kalabilmişti. Neredeyse ajandaya not almak için bile zamanın olmadığını düşündü. “Amaaan neyse yuvarlanarak gidiyoruz işte!” diye geçirdi içinden. “Çocuklar bir yandan büyürken, işle ilgili talepler gelirken ben de hayatın akışında kalıyorum!” diyordu.

Zeynep bir yandan bunları düşünürken bir yandan da hayatında bir boşluk olduğunu hissediyordu hem de dolduramadığı bir boşluk... Aklından geçen bu düşünce onu gülümsetti. “Bu nasıl bir zıtlık?” Hem hayatında boşluk var diyerek onu doldurmaya çalışıyordu, hem de hayatın akışı içinde nefes alabileceği alanlar bulmaya çalışıyordu.

Uzun süredir üzerinde çalıştığı projeyi tamamlamak için bilgisayarın başına geçti. Birkaç saat sonra işi bitmişti. “Şimdi ne yapsam?” diye düşünürken daha eli telefona gitmişti. Hemen sosyal medyasını açtı, “Ooo neler olmuş neler…” “Bu insanlar nasıl her gün süslenip püslenip üstüne bir de hikâye atıyor acaba?” derken hızla gönderileri kaydırıyordu.

Yaklaşık bir saat, sosyal medyada gezindikten sonra zamanın su gibi aktığını fark etti. Oysa, bu bir saat içinde yapmak istediği başka şeyler vardı; dışarıya çıkıp bir hava almak. Hasta olan alt kat komşusuna selam vermek. Fakat o sadece videolara takılı kalmıştı.

Yine kocaman bir boşluk hissetti içinde. Bir şeyler başarmak isteyen ama gücü olmayan bir ses de o boşluğa eşlik ediyordu. Elinden telefonu bırakırken arkadaşının gönderisini gördü. “Hayat boşluk kaldırmaz.” Nasıl yani, hayat hep koşturmaca ile mi geçecek demek bu? Elinde kahvesi daldı uzaklara, pek anlam veremedi bu söze. Başladı, gönderinin altındaki yazıyı okumaya:

“Dinlenip kendime vakit ayıracağım.” dediğimiz anlarda nedense kendimizi telefona bakarken buluyoruz. Nefes almak için boşluklar bıraktığımız planlar bir süre sonra başka güçlerin saldırısına uğruyor adeta. Dinlenemediğimiz gibi kendimiz için değerli bir şeyler de yapamaz hale geliyoruz. Belki daha bile çok yoruluyoruz. Bunun sebebini hiç düşündünüz mü? İnsan her zaman bir oluş içindedir, farkında olsa da olmasa da! Bu oluş mutlaka onu bir hedefe götürür. Eğer hedef için plan yapılmamışsa bile yine de insan illa bir yere varacaktır. Çünkü bütün yolların bir sonu vardır.

Burada dikkat etmemiz gereken iki noktadan ilki; eğer kendin için bir plan yapmadıysan hayat senin için mutlaka bir plan yapacaktır. Çünkü hayat boşluk kaldırmaz. Her zaman bir başlangıç, bir yol ve bir de son vardır. İkincisi yapılan planların sonundaki hedefin seni iyi bir yerlere vardırmalıdır. Çünkü mutluluk; varılan yerdeki hedefin doğru olmasına, kendimiz ve çevremiz için iyi katkıları olmasına bağlıdır.”

Elindeki telefona bakakalmıştı, “Sanırım beynim yandı hiçbir şey anlamadım.” diye tekrar tekrar okudu. Boşluğum yok diye yakınırken, boş zamanlarını gerçekten boşa harcadığını düşünüyordu.

“Ben gitmesem de yol illa beni bir yere götürecek. Bari sonunda pişman olmayayım.” diyerek işlerine koyuldu.

Peki, insan sonunda pişman olmayacağı bir hedefi nasıl belirler?

O hedefi nasıl bulur? 

Neden,

Sıradışı bir ilmin,

Sıradışı keyiflerin,

Sıradışı ortamın,

Sıradışı ilişkin,

Ya da sıradışılarla ilişkilerin olsun ki?

Neden seninle ilişki kursunlar, sana değer versinler?

Sıradan bedellerle ödemede inatçı bir insanın, neden sıradışı bir yaşamı olsun ki?

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.