ESKİ YILA VEDA YENİ YILA HOŞGELDİN!

ESKİ YILA VEDA YENİ YILA HOŞGELDİN!

Nazlı Eski yıla veda anneciğim! diyerek ayrıldı evden. Evde hummalı bir koşturmaca vardı. Yeni yıl heyecanı! 2025'i, yeni yılı ailecek kutlayacaklardı. Diğer zamanlarda sofra başında bulunamasalar da yeni yılı karşılamak için bir arada olacaklardı.

Evin annesi Nermin Hanım, dört kız evlat sahibiydi. Kızlar neşeli şekilde sürekli babalarına “Çok şanslısın, evin prensi sensin.” derlerdi. Bazen de “Dünyanın en şanssız erkeği sensin, beş tane kadının dırdırını çekmek her babayiğidin harcı değil.” deyip gülüşürlerdi. Şen kahkahalar havada uçuşurdu.

Birden mutfaktan Nermin Hanım’ın sesi yükseldi. Kızlaaaar, bırakın dalgayı haydi. Daha bir sürü yetiştirilmesi gereken hazırlık var.”

ESKİ YILA VEDA YENİ YILA HOŞGELDİN!

“Bu kadar kızın arasında nasıl yetişmez bu işler?” diye kendi kendine söylendi.

Kızların büyüğü Nazlı, evi çekip çeviren iş bitirici hızlı bir kızdı. İki numara Narin, ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’ diyenlerdendi. Üç numara Berrin, Dört numara Aslı ise Nazlı’nın arkasında destek görevi görüyordu. Ona yeni fikirler veriyordu. Bu da onların işlerini kolaylaştırıyordu.

Nermin Hanım kızların gelecekle ilgili planlamama konusunda ortak özelliklerinin olduğunu söylerdi. Birbirlerinden çok farklıydılar ama benzer davranışları da vardı. Geçmişi çok çabuk unutup hep geleceğe bakmaları bunlardan biriydi. Annesi Aslı’nın “Eski yıla veda anneciğim” cümlesine takılmıştı. Sahi eski yıl ne demekti? Düşüncelere daldı…

Ev eskir, kıyafet eskir, koltuk eskir, gördüğün yüzler dahi eskir. Yaşlar da eskiyordu. Peki eski ne anlam ifade ediyordu? Bir şey eskimişse atılır, yenisi alınırdı. Evlilikler de eskiyordu ama atılamıyordu, yok sayılamıyordu. Çocuklar eskiyor, atılıp yerine yenisi alınamıyordu.

Bazı insanlar eskiyi hatırlamak ister, hatta bundan keyif alırken bazıları yeniye dair hayallerle yaşardı. Yeni yıl da tam onlara hitap ediyordu sanki… Öyle miydi gerçekten?

Evlenecek olanlar, çocuk ya da iş isteyenler yeni yıldan beklenti içindeydiler. Ne bekliyorlardı yeni yıldan? Eski yıldan neler görmüşlerdi, yeni yılda eskiden farklı neler bekliyorlardı? Güzel günler, mutlu olmak istiyorlardı.

Yeni, hep gıcır gıcırdı. Eski ise göz ardı edilen konumundaydı şimdikiler için, diye düşündü. Fakat unutulan bir şey vardı. Eskilerle yeniler birleştirilip harmanlandığında ortaya kalite bir şey çıkıyordu.

Hayatta da böyle değil miydi? İnsanların takip ettiği moda da böyle değil miydi? 70'li yıllarda İspanyol paça, pantolonlar için moda iken sonra kollara eklenmiş, etek uçlarına eklenmiş her yıl bir şekilde devam etmiş. Üzerinden zaman geçmiş her şeyin kıymeti daha fazlaydı sanki onun için. Yıllanmış, olgunlaşmış evlilikler, arkadaşlıklar…

ESKİ YILA VEDA YENİ YILA HOŞGELDİN!

Nermin Hanım’ın yenilerle pek arası yoktu. Tıpkı bu akşam kutlanılacak yeni yıl gibi. Çünkü her yıl yeni yıl kutlanırken, “Eskiden…” diye başlayıp devam ederdi. Nermin Hanım için eskiler çok kıymetliydi. Kapının önünden, “Eskici!” diye bağıranlara bakıyordu. İnsanlar neleri varsa atıyorlardı, yok sayıyorlardı. Gün gelecek “Eskidim, beni de alın götürün.” diyeceklerdi sanki diyerek hayıflandı sessizce.

Yatak odasında kornişte asılı 70’li yılların güllü perdelerine baktı. Şimdi internette yüksek fiyatlara yok satılıyordu bu perdeler.  Kızların zaman zaman söküp evden atmak istedikleri perdeler ne olmuştu da kıymetlenmişti?

Kıymet eskiye göre yeniye göre değerlendirilmemeliydi. Peki kıymetli olan neydi? Kimi insanlar için eski çok kıymetlidir, kimi insanlar için de yenisi. Bunlar, insanların doğuştan getirdiği farklılıklardır. Fakat, eski dönüşmeden, yeni de eskiden pay almadan süreklilik gösteremezdi. Ekleme yapmaları gerekirdi. Neyi mi ekleyeceklerdi? Kendinde olmayanı! Eskiyi sevenler bir miktar yeniyi, yeniyi sevenler de bir miktar eskiyi ekleyeceklerdi hayatlarına.

Nihayet yeni yıl gelmişti. Nermin Hanım’da bu sefer değişiklik söz konusuydu. Herkese eskilerden yeniyi aratmayacak kıyafetler tasarlamıştı. Hazırladığı yemekler, masaya serdiği dantelli örtüler, kullandığı tabaklar hepsi ev halkında hayranlık uyandırmıştı. Nermin Hanım’da mı yeni olana yenik düşmüştü? Yoksa o da her ne kadar eskileri sevse de yeni ile harmanlamıştı her şeyi. Zıtlıkların uyumu sofradaydı şimdi. Bu yüzden sofra gecenin manşet haberi olmuştu.

Hayat da böyleydi! Eskilerden ders çıkaramayan, yeniyi hakkıyla yaşayamıyordu. Sürekli eskide kalan da gelişemiyordu.

İşte bunlar bizim farklılıklarımız dünyaya bu farklılıklar ile geliyoruz. Kimileri hayatta geçmişinden kopamazken kimileri de geçmişle ilgili bir şey hatırlamaz sadece yeniye ve geleceğe odaklanır.

Yeni yıl, yeni başlangıçlar heyecanla beklendiği gibi geçmişte yaşadıklarımızdan da deneyim çıkararak geleceğe bakıyor olmak kıymetlidir. “Neleri iyi yapmışsız, neleri iyi yapamamışız, acaba neleri daha iyi yapabilirdik?”…

Geçmişe, bugününe ve geleceğe birlikte bakabilmek dileği ile mutlu seneler…


Milyarlarca insan içinde, ‘bir’ kişinin ne önemi olabilir ki?

Bunun cevabını, o ‘bir’ kişiye sorun!

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 
Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

Yorumlar

  1. insan tecrübeden aldığı güçle yeniden kendinin iyi versiyonunu bulabilmeli işte o zaman zaman hep insandan yana

    YanıtlaSil
  2. “Neleri iyi yapmışsız, neleri iyi yapamamışız, acaba neleri daha iyi yapabilirdik?”… doğru bir yıl değerlendirmesi evet. Bir de çok tatlıca olmuş:)

    Bir şey eskimişse atılır, yenisi alınırdı. Evlilikler de eskiyordu ama atılamıyordu, yok sayılamıyordu. Çocuklar eskiyor, atılıp yerine yenisi alınamıyordu.

    YanıtlaSil
  3. "Eskilerden ders çıkaramayan, yeniyi hakkıyla yaşayamıyordu. Sürekli eskide kalan da gelişemiyordu."
    Hayatta bize verilen herşeyin bir anlamı vardı...

    YanıtlaSil
  4. Kendinde olmayan olumlu özelliği hayatına katınca kıvamı yakalıyor insan...

    YanıtlaSil
  5. geçmişe ,şimdiye ve geleceğe bakabilmenin güzelliği keşkeeee...

    YanıtlaSil
  6. Ne geçmişi unut, ne de gelecekten vazgeç...

    YanıtlaSil
  7. Eskilerden ders çıkaramayan, yeniyi hakkıyla yaşayamıyordu. Sürekli eskide kalan da gelişemiyordu👏🫶
    Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  8. Eskimez... demeyelim de biz geçen yılımıza göre daha iyi olabiliyor muyuz? Farklılıkları kabul edip uyumlanabiliyor muyuz? İşte adım atmak bu. Biraz daha fazla adım atmaya ihtiyacımız var? Gerçek ihtiyaçları gidermek için🌹

    YanıtlaSil
  9. "Eskilerden ders çıkaramayan, yeniyi hakkıyla yaşayamıyordu. Sürekli eskide kalan da gelişemiyordu." kıvam gerçekten... Fanatik şekilde yalnızca birini savunup birini yaşamak değil, ikisinden de almamız gerekeni almak. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder