Harekete Geç!

Harekete Geç!

- Haaaayyydi, haaaaayyydi diyorum sana!

- Kime söylüyorum canım benim? Kalkıp harekete geçme vakti geldi de geçiyor sevgilim! Haaaayyydi! Biiiiir, ikiiiiiii, üç! Hooop... Kalk, kalk diyorum sana Ahmet!

Ahmet, Busecan’ın deyimiyle “iki seksen uzanmış” televizyonda kanal kanal geziyor, eşi Busecan’ı duyuyor ama duymazdan geliyor.

- Hallederiz hayatım!

- Neyi hallederiz Ahmet? Musluk kaç zamandır akıtıyor, biliyorsun. Bugün yarın yaparım dedin üzerinden bir yıl geçti aşkım!

- Tamam işte halledeceğim dediysem halledeceğim. Dur şu dizi bitsin musluk contasını almaya gideceğim, az bekle!

- Ama Ahmeeeeetttttt! Sabahtan beri dizin bitmedi, ömrümü seni beklemekle geçirdim, çürüdüm gittim be canım! Çöpleri atmanı rica ettim, az sonra dedin. Çocuğu dershaneye bırakır mısın dedim, hava soğuk beni evden çıkartma, yorgunum dedin. Ne zaman harekete geçeceksin merak ediyorum doğrusu. Sen evlenmeden önce bu kadar miskin değildin. Çok değiştin. Ne oldu sana böyle?

Ahmet uzandığı yerde sağdan sola döndü, TV battaniyesini boynuna kadar çekti ve eşine seslendi:

- Bak bak bak şuna bak! Busecan, şu adama bak, arabayı nasıl kullanıyor. Uffff be o jip bende olacaktı. Bak gör o zaman kocanı neler yapardı….

- Ne yapardı Ahmet? Sen daha bir conta değiştiremedin!

- Aman yaaaa kızım conta ile jip aynı şey mi? Dur onu da yapıcaz.

- Ahmet sen hiç hayır demezsin ki! İki lafın biri ya hallederiz ya yaparız olur. Seni bildiğimden beri bu böyle. Kalk Ahmet şu işi yap! Hallederiz. Kalk Ahmet bu işi yap! Bakarız.

- Busecan canım! Annem gibisin hayatım. Hep söyleniyorsun….

 - Ama Ahmet sen de işleri bitirmiyorsun. Bak bana uyandığımdan bu yana hiç oturmuş muyum? Sürekli git gel içindeyim, evi topladım, çocukları dershaneye gönderdim, ütüleri bitirdim, şimdi de limonlu kek pişireceğim. Durağanlık iyi değil hayatım. Hem “Harekette bereket vardır” sözünü boşuna mı söylemişler! "Çalışan demir ışıldar." derdi rahmetli babaannem. "Bir konuda ilerlemek istiyorsan harekette kalacaksın, üreteceksin" derdi. "Boş duranı ALLAH sevmez!" diye de eklerdi. Ah ahhh! Hey gidi zaman hey.

- Sahi sen şu contayı almaya ne zaman gidecektin? Haydi, hareket zamanı.

Bir insanı harekete geçirmenin yolu ona sürekli yapması gerekenleri söyleyip durmak mıdır?

Söylenen şeyler tekrar edildiğinde karşı tarafta daha mı etkili olur?

Bu hayatta, kendimizden başkasını değiştirme hakkımız var mıdır?

Oysaki bizler karşımızdakini değiştirmek için çabalar dururuz. Bize istediğimiz gibi davransın, zihnimizdeki ya da hayalimizdeki gibi biri olsun diye uğraşıp dururuz. Halbuki bir bakmışız ya söylediklerimiz tekrarlı cümlelerden öteye gitmemiş ya da biz başka birine dönüşmüşüz.

İnsan, bu hayatta ancak kendini değiştirebilir. Biz değiştiğimizde çevremizdeki insanlar da değişir. Ancak kendimizi değiştirmek genelde bize zor gelendir. “Sorunlu olan ben değilken niye ben değişiyorum ki?” diye düşünürüz.

Bunu yaparken de hep aynı şekilde davranıp, benzer tepkiler verip etrafımızda olan bitenlerin de değişmesini isteriz. Oysa yemeğin malzemesi, pişirme tekniği değişmeden bambaşka bir yemek çıkmaz. O çöpü, o kadar söylenip yine biz çöpe attığımız sürece karşımızda nasıl bir değişim olabilir ki?

Söylenmek, şikayet etmek, kimi zaman dır dır etmek yerine bu defa tam zıttında biz harekete geçsek mesela… Peki ama nasıl? İlişkilerin o hiç değişmeyen gerçek çözüm yöntemlerine göre… Kendimizdeki birkaç taşı oynatmak aslında o tıkanıklığı çözmek için yeterince yeterli olacak. Kim istemez ki söylemeden ihtiyaçları giderilen biri olmak!

O zaman harekete geçmenin zamanı gelmedi mi? Başkalarından bir şeyler beklemeden değişimi kendimizde başlatmaya hazır mıyız?

Her insan bu hayatta mutlu ve başarılı olmak ister. 

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın gerçek amacını amaç edinmiştir. 

Doğru karar alabilmek, doğru seçimler yapabilmek için insanı açık bir bilince yönlendirir. Problemlerin gerçek çözümlerine yönelik stratejiler verir.

"Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.